Kalır mı sandın?

 
Kalır mı sandın?
Yaptığın yanına kalır mı sandın?
Kem gözlerin kötü sözlerin var ya hepsini sana iade etmiştim. 
Konu döndü dolaştı yine sana geldi. 
Rabbim ekmeği sadece sizin için mi yarattı?
Bal kaymak size, soğan ekmek bize; öyle mi?
Yok işte öyle değil.
Baharda yediğiniz hurmalar, gelir sizi tırmalar. 
Gelin canlar bir olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz. 
İşte üstadın dizeleri böyle.
Kalmadı da. 
Ne makamlarınız size baki ne de mallarınız. 
İstediğiniz kadar malınız olsun, krediniz bitti ise bitmişsiniz demektir. 
Sizi kurtaracak olan doğru sözünüz ve takvanız. 
Yediğiniz haram lokmalarınız tek tek çıktığı gibi, tek tekte hesap vereceksiniz. 

İti sahibine sürükletirlermiş. 
Maalesef piyasada böyle çoook örnek var. 
Minnet duygusu.
Fıtrat.
Öyle herkeste olacak bir meziyette değil. 

Elin çü.’ü ile gerdeğe girilmezmiş. 
Elin parası ile hava atılmaz. 
Elin makamı ile de.
Şimdi ne oldu?
Dosyalara giren iddiaları okudukça üzülüyorum. 
Bu şehir için üzülüyorum. 


Ağır cezada yargılanacak ve ifade vereceksiniz. 
Ceza almazsanız AK’la nacaksınız. 
Bizde bu insanın cezası yok diye yazacağız. 
Ve müfettişlere döneceğiz.
Arkadaş bu insanlardan ve Kayseri’den ne istediniz diyeceğiz?

Aba altından sopa göstermek, makam sahiplerine yakışmaz. 
Unutmayın, Allah(cc) var.
Kabir var.
Ölüm var. 
Mahkeme-i Kübra var:
Sırat var. 
Neyin peşindesiniz hala. 
Olan kime olur biliyor musunuz?
Yanınızdakilerine.
Maaşla çalıştırdıklarınıza. 
Ne size bir şey olur ne de yol arkadaşım dediklerinize. 
Son not: Ele verir talkını kendi yutar salkımı.
Bu söz ile bitirelim. 
Allah’ım yüzümüzü yere düşürecek işlere bizi bulaştırmasın. Hayırlı insanlarla karşılaştırsın. 
Bu işin içinde kim var ise hepsi ağır cezada olacakta, en fazla da bu işten nemalananların çağırılacağı günde ne olacak?
Onu da bekleyip göreceğiz. 
Bu günlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.