Bir iyi bir kötü
Aslında hiç karşı karşıya gelinmemesi gereken bir durum.
Şehrim adına üzüldüm.
Dün Tomarza’da idim. Vatandaşlarla görüştük. Ne düşünüyorlardı? Ya da neden Tomarza idi diye soranlar bile oldu. Gerçekten ilçede biz üzüntü hakim. Bunları yazarken her kesimden insanları dinledim.
Başkanın Tomarza medyanında yaptığı parkta vatandaşlarla hem hal olmak adına çaylarını içtim, hoş sohbetin ardından belkide onuncu anket için geldiğimiz güzel ilçemize bu seferde neden? sorusuna cevap almak için oradaydım.
İki gün önce yazdığım yazıda da belirttim, Davut başkan toparladı ve üzerine koyarak devam ediyorken başkan düzenlenen menfur saldırının ardından Tomarza’da ikinci bir olayın yaşanması bardağı taşıran son damla olmuş.
Anlaşılan o.
Kavga tek taraflı olur mu?
Olmaz.
Karakol ile tam karşı karşıya olan bir dükkan düşünün. Hemen hemen her gün karşı karşı gelen ve birbirlerini çok iyi tanıyan kişiler. (Bu arada kavgayı ve yapılan olayı kesinlikle tasvip etmiyorum) Kabul edilir gibi değil.
Hep emniyet mensupları tarafından baktık olaya.
Kavgada karşılıklı küfürleşmeler var.
Güvenlik kamerası var.
Sen benim kim olduğumu değil, her gün karşı karşıya kalıyoruz ben burada esnafım eğer sen benim esnaf olduğumu bilmiyorsan sözü var.
Hepsi ifadelerde mevcut.
Kısacası günün kazananı kimse olmadı. Ne AK Parti cephesinden ne de emniyet cephesinden. Kazanan muhalefet oldu.
Neden mi?
Her şey istedikleri gibi gidiyorda ondan.
Kayseri de daha neler oluyor?
Aman kimse Kayseri huzur şehri demesin. Her dediklerinde mutlaka bir sorun oluyor. Kendini bıçaklayan, asan, kavga eden vs.
Kayseri’de iyi şeyler oluyor.
Olanları anlatalım.
Ama şeytanın kazanınada su taşımayalım.
Bu tür olaylar ilçeleri gerer, siyasileri gerer, toplumu gerer. İçimizde birlik olmamız gerekir. Bu arada polisimiz sahipsiz değil.
Vatandaşımızda.
Bizi biz yapan teşkilatlarımızda.
Son olarak, gelin canlar bir olalım.
İşi kolay kılalım.
Sevelim, sevilelim.
Dünya kimseye kalmaz.
Bu günlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.